Anadolu, Asya’yı Avrupa’ya bağlayan bir köprü konumundadır. Üç tarafı denizlerle çevrili verimli topraklara sahiptir.
OSMANİYE RESİMLERİ
OSMANİYE FOTOĞRAFLARI
OSMANİYE TARİH
OSNAMİYE TANITIM
Dört mevsimi yaşayan iklimi, akarsuları, ormanları, madenleriyle tarihin her döneminde cazibe merkezi olmuş birçok devlet bu topraklara sahip olmak için birbirleriyle savaşmıştır.
Bu nedenle Anadolu pek çok istila ve savaşa şahit olmuştur.
Tarihin akışı içerisinde Hititler, Asurlar, Persler, Romalılar, Bizans ve Türkler Anadolu’ya sahip olmuşlardır. Anadolu pek çok medeniyete beşiklik etmiştir.
OSMANİYE RESİMLERİ
OSMANİYE FOTOĞRAFLARI
OSMANİYE TARİH
OSNAMİYE TANITIM
Dört mevsimi yaşayan iklimi, akarsuları, ormanları, madenleriyle tarihin her döneminde cazibe merkezi olmuş birçok devlet bu topraklara sahip olmak için birbirleriyle savaşmıştır.
Bu nedenle Anadolu pek çok istila ve savaşa şahit olmuştur.
Tarihin akışı içerisinde Hititler, Asurlar, Persler, Romalılar, Bizans ve Türkler Anadolu’ya sahip olmuşlardır. Anadolu pek çok medeniyete beşiklik etmiştir.
1071 Malazgirt Savaşı öncesi Anadolu Toprakları, Bizans hâkimiyeti altındaydı.
1015 yılından itibaren Büyük Selçuklu Sultanları Tuğrul ve Çağrı Beyler, Anadolu üzerine Türk akınları başlattılar. Bu akınlar keşif amaçlıydı. Bu akınlar Malazgirt savaşına zemin hazırlamıştır. 1071 de Büyük Selçuklularla Bizans arasında yapılan Malazgirt Savaşını Selçuklu Türkleri kazanmıştır.
1015 yılından itibaren Büyük Selçuklu Sultanları Tuğrul ve Çağrı Beyler, Anadolu üzerine Türk akınları başlattılar. Bu akınlar keşif amaçlıydı. Bu akınlar Malazgirt savaşına zemin hazırlamıştır. 1071 de Büyük Selçuklularla Bizans arasında yapılan Malazgirt Savaşını Selçuklu Türkleri kazanmıştır.
Türkler Çukurova’ ya VII yy’ da Abbasi ordularıyla gelmişlerdir. Harun Reşit in uçbeyi Faraç Bey bölgede kaleler ve yerleşim birimleri kurmuştur. Bizanslılar bu toprakları Müslümanlardan daha sonra geri almıştır. Osmaniye Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu Türklerin hâkimiyeti altına girmiştir. Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan’ın emriyle kısa süre içerisinde Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasını sağlayan fetih ve iskân siyaseti izlenerek Anadolu’yu baştan sona imar ettirmiştir..
Şehirler, kasabalar köyler kuruldu. Yollar, köprüler, camiler, medreseler yapılarak Anadolu’ya Müslüman Türk mührü vurulmuştur. Bu zaferden hemen sonra Anadolu’ya pek çok Türkmen boyu gelmiştir.
Şehirler, kasabalar köyler kuruldu. Yollar, köprüler, camiler, medreseler yapılarak Anadolu’ya Müslüman Türk mührü vurulmuştur. Bu zaferden hemen sonra Anadolu’ya pek çok Türkmen boyu gelmiştir.
Her köşesi ayrı bir güzelliğe sahip olan Anadolu’ da, Çukurova’nın özel bir önemi vardır. Silifke’ den Osmaniye’ ye kadar uzanan geniş düzlüklere Çukurova denir.
1256 Moğol saldırısı Anadolu’ da pek çok yaralar açtı. Ancak Moğolların önünden kaçan Türk nüfusu Anadolu’daki Türk nüfus oranını artırması gibi faydalı bir olaya da sebep oldu. İşte Çukurova’yı ebedi Türk yurdu yapanlar da bu kırk bin çadırlık Türkmenler oldu. Memluk Sultanı Baybars bunları Antakya ile Gazze arasında bulunan topraklara yerleştirdi; beylerine dirlikler verdi. Bu Türkmenlerden de yararlanan Sultan Baybars, 1266, 1273, 1275 yıllarında Çukurova’ ya büyük akınlar düzenledi. Türkmen nüfus Çukurova’ yı doldurmaya başladı. Memluklular döneminde Osmaniye’ ye ve çevresine büyük Türk göçleri olmuştur.
Kınık, Bayat ve Yüreğir Aşiretleri Osmaniye ve çevresine yerleşmiştir. XII. yy’ın sonlarında Oğuz Boylarından kırk bin Halep Türkmeni Osmaniye’ ye iskân edilmiştir. 1517 yılında Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim’ in Mısır Seferi sonucu Memluklu Devleti’ ne son verilerek Çukurova toprakları Osmanlı hâkimiyeti altına girmiştir.
Kınık, Bayat ve Yüreğir Aşiretleri Osmaniye ve çevresine yerleşmiştir. XII. yy’ın sonlarında Oğuz Boylarından kırk bin Halep Türkmeni Osmaniye’ ye iskân edilmiştir. 1517 yılında Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim’ in Mısır Seferi sonucu Memluklu Devleti’ ne son verilerek Çukurova toprakları Osmanlı hâkimiyeti altına girmiştir.
Bazı araştırmacılara göre; Kınık Nahiyesi bugünkü Toprakkale ilçesi çevresinde olduğu yönünde önemli bulgular vardır. Kınık Nahiyesi Payas (Üzeyir) sancağına bağlı olarak 1490–1500 yılında kurulmuştur. Halkı Kınık boyundandır. Halkının tamamı Türk ve Müslüman’dır. Kasabanın ilk kurulduğu yıllarda Kınık boyunun başlarında Göç Eri Hamza Bey boy beyi olarak bulunmaktadır. Kasabanın Kınık Nahiyesi adıyla birde ayrı bir kanunnamesi de vardır. 1572 yılından sonra bir daha nüfus ve arazi tahriri yapılmadığı için kasabanın ne zaman harap olduğu ve terk edildiği bilinmemektedir.
XIX. yy da Osmanlı Devleti merkezi otoritesini yitirmeye başlamıştır. Bu dönemde Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa Osmanlı Padişahı II. Mahmut’ a karşı başlattığı mücadelede üstün gelmiş, Çukurova toprakları Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa’ ya bırakılmıştır(1833–1840).
Derviş Paşa önce Hatay ve çevresini iskân etmiş daha sonra da Osmaniye ve çevresine gelerek yöredeki aşiretleri Hacı Osmanlı köyü ve civarına iskân etmiştir.
“Yeni Vilayetler Nizamannamesi”ne göre 1866 yılında bu bölgedeki yerleşim birimi Osmaniye kazası olarak teşkilatlanmıştır. Bu kazaya Ulaşlı, Tecirli, Cerit, Karayiğit ve Ağyazı nahiyeleri bağlanmıştır. Osmaniye kazası bu şekilde Payas (Üzeyir) Cebel-i Bereket Sancağına ve o da Halep eyaletine bağlanmıştır.
“Yeni Vilayetler Nizamannamesi”ne göre 1866 yılında bu bölgedeki yerleşim birimi Osmaniye kazası olarak teşkilatlanmıştır. Bu kazaya Ulaşlı, Tecirli, Cerit, Karayiğit ve Ağyazı nahiyeleri bağlanmıştır. Osmaniye kazası bu şekilde Payas (Üzeyir) Cebel-i Bereket Sancağına ve o da Halep eyaletine bağlanmıştır.
II. Meşrutiyet ile Osmaniye Cebel-i Bereket Sancağı Yarpuz’dan Osmaniye merkeze taşınmıştır. Yukarıda adı geçen idari yapı 1924 yılına kadar devam etmiştir. Sancak merkezinin Osmaniye’ ye taşındığı sırada Osmaniye nüfusu 7000 civarındadır.